Daha kaç kez bir ilk yazı başlığı atabileceğim hayatta bilmiyorum. İlk "İlk Yazı" başlığımı nerede attığımı hatırlamasam da tam olarak, elimdeki ilk yazılı kaynak sanırım 1992'de çıkarmaya başladığım ve 3 veya 4. sayısında kaldığım haftalık olduğunu tahmin ettiğim "gazetecik" "Doğru Haber"'de var. Sonra arkasından günlükler -ki sanırım 15 kere filan başladım günlük tutmaya ama bir süre sonra sıkıyor- ve onu takiben dergiler, kitaplar filan filan geldi hep ve sanırım bi on beşinci kez filan oldu "İlk yazı" diyeli. Heyecan duyuyor musun derseniz, sanırım hayır; yazmak işim oldu ve profesyonelce yaklaşmaya çalışıyorum. Ne kötü bu ama sanırım bu bloga başlamamın temel sebebi de o; yazının arada bir eğlenmeye ve de saçmalamaya da yarayan bir araç, bir iletişim metası olduğunu anımsayabilmek.
Şu noktada başka laf etmek gereksiz geldi bir an. Biraz tazelenelim; döneriz geri...
Şu noktada başka laf etmek gereksiz geldi bir an. Biraz tazelenelim; döneriz geri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder