Bu Blogda Ara

23 Ekim 2009 Cuma

Veda

Buruk bir cuma öğleden sonrasında, uzun bir zamandır biriken bir durumun kararı alındı; oysa ki her şeyin yoluna gireceği gün olarak mimlenmişti bugün; "sonunda, sonunda" nidalarıyla sabah edilmiş; gün zor geçmiş, öğleden sonra çok zor gelmişti ki, o mesajla dünyası başına yıkılan sevgi yumağı insanın gözüne yaş, kalemine bir anda zehir doldu.
Çok zor oluyor; şoktayım ama oluyor işte. Birini canından çok sevemez her insan; kötüsü bunu kolay kolay kimse anlamaz. Bunun, kişinin canını nasıl yaktığını görmez kimse; bunun ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunu bilemez ne yazık ki...
Bugün canımın yarısını o parkta bıraktım; kalan yarısını ise kimbilir nerede...
Birgün böyle veda edeceğimi hiç düşünmemiştim. Hiç düşünmemiştim ömrümü vermeye hazır olduğum insanın hayatında sahiden de 3 ayda sadece bir yarım saat bile etmeyeceğimi...
Bazen kurşun yarasından kurtulur insan, hastalıklardan kalkar herkes umudu bile kesmişken; ve onun verdiği güçle yaşama tutunmaya çalışırken bindiği dalı kesse de ölmez bazen insan ya, ben bir "Tmam." mesajıyla vuruldum; 23 Ekim 2009, Cuma, Saat 17.17.

22 Ekim 2009 Perşembe

Mihenk Taşı

Kasım ayının yayınlanacak ilk kitabı Mihenk Taşı hazır. Amerika'nın Pulitzer ödüllü ilk kadın yazarı Edith Wharton'ın, saplantılı ve iddialı bir başka aşk ve aldatma öyküsü bu. Daha önce, Masumiyet Çağı adlı eserini yayınladığımız yazarın, Bayan Aubyn'in mektupları üzerinden kurguladığı, girift bir aşk öyküsü olan kitap, bize bugünlerde de çokça yaşadığımız açıklık ve güven eksikliği gibi sorunlar ile bunların ikili ilişkilerdeki duruşu hakkında çok net bir kaç gözlem sunuyor.
Özlem Sığırtmaç çevirisiyle yayınlanacak Mihenk Taşı /The Touchstone, 2 Kasım'da seçkin kitapevlerinde ve internet sitelerinde satışa sunulacak.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Aşk

Korkutan sesine bulanırım
Sabahları.

Beni kalpsiz ya da yersiz yurtsuz kılansın
Ve sonra birden irkilirim
Ve sonra yalnızca kendime kalırım;
Arsız sokakların deli katili olurum
Sonsuz ışıkların davasına gömerim gövdemi
İrkilir ve yalnızca sana söylendiğinde anlamlı cümleler kurarım
Seni ararım.

Her gönül kısık ateşte pişmez;
Her aşk kor olup yitmez...

Ben, suskun gecenin aydınlık şafağını bilirim;
Ne ki bilirim aşkı ve acısını...

5 Ekim 2009 Pazartesi

Zarif Beden

Ellerin ne zarif
Ruhun da öyle
Sensiz geçmişin zaferi sen
Olduğun gibi biriysen
Hep güzele yakın
Hep duru gönlün
Bilmiyordum hangi ses duru
Hangi dudak yakın
Öğret ağlamayı bana
Ağlayanı avutmayı öğret

Ellerin ne zarif
Ruhun da öyle
Bana öğret ne olur
Seni kırmamayı...