Bu Blogda Ara

28 Ocak 2010 Perşembe

Yıllar nasıl geçer?

Yıllar nasıl geçer diye bir soru, baştan da bana garip gelmişti ama Yunus, ilginç bir şekilde ve tabii biraz da fazla bilmişçe, konuyu kendince izah edince anladım ki sormak istediği başka bir şeymiş. Ve hatta böyle sorulacak bir şey değilmiş.
O zaman belki de sorunun Yunus tarafından kastedilen durumuyla değil de, daha sözcük anlamı bir durumla yanıtlamaya çalışalım.
Yıllar nasıl geçer, sorusu özünde birden fazla durumu barındırıyor sanırım. Ya da en azından ben iki tane buldum.
Birincisi, zamansal bir uzamda yılın ve dahası ardışıklık bakımından yılların nasıl geçtiği... Tek yanıtı ise süreğen bir geçiş, periyodik bir hareket vesair gibi algılanabilecek bir yaklaşım oluyor. Bu da bize t değişkeni bakımından bir periyod tanımlıyor ve her bir periyod, uc uca ekli dalgalar şeklinde ilerleyen ama daima ilerleyen yönlü bir doğrusallık sunuyor. Önce bir an geçiyor; sonra bir saniye, sonra bir dakika, sonra bir saat, sonra bir gün, sonra bir ay, sonra bir yıl...
Ama herşey hep değişirken, akış hiç değişmiyor. Zaten ikinci durum da sanırım bu herşeyin hep değişmesiyle ilgili...
Yaşamda, organik dünyada da, inorganik dünyada da her şey hep akışkan hep değişken. Formlar, birbirlerinin etkileri altında harekette ya da durağanlıkta... Isıl farklar var, ya da kimyasal değişimler...
Ama esas olan bir şey var; zaman geçtikçe biz de değişiyoruz ve yıllar geçiyor...

Ve bir şarkı:

I Know What It Is To Be Young.

http://www.youtube.com/watch?v=jIZZHadHG1o

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder