Bu Blogda Ara

24 Temmuz 2009 Cuma

Ağaç Altı

Meğer ne kadar da sıkılmışım bu yaşamın keşmekeşinden. Hani rüzgarın o fısıldayan sesini; ağaç yapraklarının titremelerinden çıkan o kendine has şıpırtıyı, sakince bir gölgede oturabilmeyi ne kadar özlemişim meğer...
2 saatçik; sadece 2 saatçik oturabildiğim o güzel köşeden alelacele kalmak zorunda kalmak kötü de olsa; boş bir sohbet -ki zihne iyi gelir- ile sıcak arasında kalmış o köşe cennet gibi geldi birden.
Yorulmuşum sanırım hır gürden.
Uzakta kalmaktan.
İçinde olmaktan hayatın ya da sadece yetememekten.
Bilmem başka neden neden...

Arada güzel 2 saatlere daha sık ihtiyaç duymak neden? Yaşlanııyor muyum acaba ben de? Ya da ruhum yine benden 10 yaş mı ilerde?..

"Ama boşluk, sonsuz düşlerde kendine çıkan sokak
Teslim olmak için teslim alan gerekmiş"

Bir ne ne var biliyor musunuz?
Bir anda içinize bir acı düşer gibi olur ve şunu adeta tıslarsınız : O da büyüdü be!..

Ağaç gölgesi büyüdü...
Yaş büyüdü, yaşam büyüdü...
O da büyüdü be...
On sekiz oldu bile...
Dönmek için ömrün kalanı verilecek yaş...
Ah be ah!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder